Temmuz 25, 2013

Şehir Hikayeleri 3


Seneler seneler önce küçük kırsal bir yerleşim yeri varmış.Bu bölgede yaşayan erkekler kızlara nasıl asılacağını, nasıl iş atacağını bilmezlermiş.Sonra bir gün bu köye çevre illerden birinden; yakışıklı, çapkın bir adam gelmiş.Böyle bir sorunları olduğunu öğrenmiş ve bölgedeki erkeklere yardım etmek istemiş.

İlk iş olarak erkeklere kirli sakallarını kesip sadece ve sadece bıyık bırakmalarını söylemiş.Bıyıkları bırakıp gelin, uzasınlar sonra derse devam ederiz demiş.

İki ay sonra tüm erkekler bıyıkları uzamış bir şekilde bu adamın yanına gelip evet şimdi napıyoruz demişler.Adam anlatmış, karşıdan bir kız geçtiğini gördüğünde eğer beğenirsen kızı, elini bıyıklarına at bur dur bur dur, kadın onunla ilgilendiğini hemen anlayacaktır demiş.

Bu köy halkı adamın dediklerini harfiyen uygulamış, garip bir şekilde işe yaramış adamın dedikleri.Tüm bekar erkekler kendine birer eş bulmuş evlemişler, çoluk çocuk sahibi olmuşlar.

Yoğun nüfus artışından dolayı devlet bu bölgeyi şehir yapmaya karar vermiş ve Burdur ismini vermiş.

1 yorum:

Temmuz 14, 2013

Şehir Hikayeleri -2


Yıllar yıllar evvel, Karadenizin küçük bir şehrinde mutlu insanlar yaşarmış.Bu insanlar bazı zamanlarda agresif ama genelde mutlularmış.Geçimlerini ağıl hayvancılığı yaparak ve ormancılıkla sağlarlarmış.Ağıl hayvancılığı çok kazandırmıyormuş ama orman alım-satım işinde iyi para varmış.

Bu şehrin önemli insanlarından birinin Songül isminde güzel mi güzel bir kızı varmış.Songül şehrin adeta iyilik perisi, herkese yardım edeni, herkesi mutlu edeni, büyük küçük demeden herkesi çok seveniymiş.

Günlerden bir gün Songül çok hastalanmış.Yataklara düşmüş.Tüm şehir merak edip yanına koşmuş.Babasının göstermediği doktor, okutup üfletmediği hoca kalmamış.Ama kimse ne olduğunu bulamıyor, bu güzel kızı ölüme terkediyormuş.

Herkes bu kızdan tam ümidi kestiği sırada, bir gece Songül hasta yatağında yatarken, bahçelerindeki kümeste bulunan güzel mi güzel bir ördek bunun yanına gelip ağlamaya başlamış.Daha fazla dayanamayıp Songül'ü dudaklarından başlamak üzere french kiss edasıyla gagalayıvermiş.Ördek yakışıklı bir prense dönüşmüş,bu hastalığı yeşil yol filmindeki gibi kendi içine almış.Songül hemen iyileşmiş.

40 gün 40 gece düğün yapmışlar.41.gün damat hadi amk zaten hastayım gireceksek girelim şu gerdeğe ben bunun hayalini kuruyorum 1 aydır demiş.Bu mucize çiftin hikayesi ilerleyen yıllarda şehrin efsanesi olmuş mezarlarını ziyarete gelen turistler mezarlarının yanına Songül&Duck yazıyor bu ikisi için dua ediyorlarmış.

Yıllar yılı bu kelime değişme uğramış ve bu şehrin adı böylece Zonguldak olmuş.

0 yorum:

Temmuz 05, 2013

Şehir Hikayeleri


                                                   ŞEHİR EFSANELERİ

Vakti zamanında küçük sevimli bir şehir varmış.Bu şehirde bir nehir varmış.Bu nehirin adı doğrucu nehirmiş.Bu nehire gün doğmadan girip yıkanan insanların nehirden çıktıktan sonra bir daha asla yalan söylemediğine inanılırmış.
Şehirdeki neredeyse tüm insanlar,bu nehire girmiş.Artık tüm şehir insanlarına dürüst ve doğrucu olarak bakılıyormuş.Kimse kimsenin yalan söylemediğine eminmiş.Herkes rahatça birbirinden alışveriş yapıyor, borç alıp veriyormuş.
Bu şehir bir sene  son 100 yılın en sıcak yaz mevsimi yaşanmış.Güneş öyle korkutucu ve kavurucuymuş ki Nehir suyunu bile kurutmuş.Nehrin suyunun kuruduğunu gören insanlar, bir şüpheye düşmüş.Bu şehire yeni gelen insanlar, komşu şehirlerden alışverişe gelen insanlar huzursuz olmuş.Hayat normal akışına devam ediyormuş ama güven azalmış, herkesin aklında bir şüphe kalmış.
Bir gün bu şehirde yaşayan bölgenin en zengin Karadenizli tüccarının aklına bir fikir gelmiş.Geceyarısı dükkanının önüne kocaman bir tanker koydurmuş.Bu tankerin içini suyla doldurmuş.Sabah olduğu zaman herkes merakla bu dükkanın önüne gelmiş.Ne olduğuna anlam verememişler.Karadenizli tüccar çıkmış, Karadeniz aksanıyla "haçan bu suyu, nehir suyu kurumadan dolduridum, madem benumle aluşveruş yapmak isteysun, önce bu suya giresun" demiş.Halk önce gülmüş, sonra mantıklı bulmuş, sonuçta bu tüccar haklı olabilirmiş ve şehirde başka nehir suyu olan kimse yokmuş.Herkes bu sudan birer bardak da olsa satın almış..Herkes bu sudan şehre yeni gelen insanlara, yeni müşterilere içirmiş, yıkamış.
Şehre yeniden dürüstlük gelmiş,doğruluk gelmiş.Şehre isim verilme zamanı geldiğinde, bu şehre yeniden dürüstlük getiren tüccarın sözlerinden esinlenilmiş.Madem benumle aluşveruş yapmak isiysun, önce bu suya GİRESUN.

1 yorum: